13 Ekim 2016 Perşembe

114.NAS SURESİ---İNİŞ 21

NAS SURESİ

1-2-3-4-5-6-  Cinlerden ve insanlardan , 

sinsice vesvese verenlerin şerrinden, 

ki o insanların göğüslerine/gönüllerine vesvese verir.

De ki: “İnsanların İlâhına, insanların hükümdarına, insanların Rabbine sığınırım.”

113.FELAK SURESİ--İNİŞ 20

FELAK SURESİ

2-Yarattığı şeylerin şerrinden.

3-Ve çöktüğü zaman gecenin karanlığının şerrinden.

4-Ve düğümlere üfleyenlerin şerrinden.

5-Ve haset ettiği zaman hasetçinin şerrinden.

1-De ki: Sabahın Rabbine sığınırım.

112.İHLAS SURESİ---İNİŞ 22

İHLAS SURESİ

1-De ki: “Allah, EHAD/ tektir.”

2-Allah SAMEDdir/ hiçbirşeye muhtaç değildir.

3-Doğurmadı ve doğurulmadı.

4-Ve O'nun bir dengi/eşi/benzeri olmadı.

111.TEBBET SURESİ ---- İNİŞ 6

TEBBET SURESİ 

1.Ebu Leheb'in iki eli kurudu ve helâk oldu.

2.Ona malı ve kazandığı şeyler fayda vermedi.

3.Alevli ateşe yaslanacak/atılacak.

4.5.ve Eşi boynuna bükülmüş/bağlanmış ip ile odun taşır.

109.KAFİRUN SURESİ--İNİŞ 18

KAFİRUN SURESİ

1.De ki: "Ey kâfirler/gerçeğin üzerini örtenler!"

2.“Ben sizin kulluk ettiklerinize/taptıklarınıza kulluk etmem/tapmam.”

3.“Ve siz, benim kul olduğuma/taptığıma kul olacak/tapacak değilsiniz.”

4.“Ve ben sizin kulluk ettiklerinize/tapdıklarınıza kulluk edecek/tapacak değilim.”

5.“Ve siz, benim kul olduğuma/taptığıma kul olacak/tapacak değilsiniz.”

6.“Sizin dîniniz size ve benim dînim bana.”

108.KEVSER SURESİ---İNİŞ 15

KEVSER SURESİ

1.Muhakkak ki Biz, sana Kevser'i/kesilmez nimeti/kesilmez hayrı verdik.

2.O halde Rabbin için namaz kıl/dua et ve kendini ada/Allah'a yönel.

3.Doğrusu sana buğzetti.Odur soyu kesik.

107.MAUN SURESİ--İNİŞ 17

MAUN SURESİ

1.Dîni yalanlayanı gördün mü?

2.İşte o, yetimi itip kakar

3.Yoksulu doyurmaya teşvik etmez

4.5.Veyl/yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarından gafildirler/yanılgıdadırlar.

6.Onlar gösteriş yaparlar.

7.Ve yardımı da engellerler.

106.KUREYŞ SURESİ---İNİŞ 29

KUREYŞ SURESİ

1-Kureyşin güvenilir rahat olması için,

2-Yaz ve kış güvenilir yolculuk sağladı.

3-Artık bu evin/Kâbe'nin Rabbine/ilahına kul olsunlar.

4-O ki, onları açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.

105.FİL SURESİ---İNİŞ 19

FİL SURESİ

1.Rabbin fil ashabına/halkına neler yaptı görmedin mi?

2.Onların hilesini/tuzağını boşa çıkarmadı mı?

3.Ve onların üzerine ebabil kuşu gönderdi.

4.Balçıktan sert taşları atıyorlardı.

5.Böylece onları yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptı.

104.HÜMEZE SURESİ---İNİŞ 32

HÜMEZE SURESİ

1-Arkadan çekiştirmeyi ve alay etmeyi alışkanlık haline getirenlerin hepsinin vay haline!

2-O ki, malı toplardı ve tekrar tekrar sayardı.

3-Malının kendisini ebedi kılacağını sanıyor.

4-Hayır, o mutlaka hutameye/kızgın ateşe atılacak.

5-Hutamenin/kızgın ateşin ne olduğunu sana bildiren nedir?

6.7-Allah'ın, yüreklerin üstüne çıkan tutuşturulmuş ateşidir.

8.9-Muhakkak ki o/kızgın ateş, uzatılmış yüksek sütunlar üzerinde onların üzerine kapatılmıştır. 

103.ASR SURESİ--İNİŞ 13

ASR SURESİ 

1.Asra/zamana yemin olsun

2.3.İman eden/inananlar ve sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı/gerçeği tavsiye edenler,

birbirlerine sabrı tavsiye edenler hariç muhakkak insan, gerçekten hüsran içindedir.

102.TEKASÜR SURESİ---İNİŞ 16

TEKASUR SURESİ

1.2.Çoklukla övünmeniz kabirleri ziyaret edinceye kadar sizi oyaladı.

3.Hayır! Siz yakında bileceksiniz.

4.Hayır, hayır! Yakında bileceksiniz.

5.Hayır kesin bilgi/ilm'el yakin ile bileceksiniz,

6.Elbette alevli ateşi göreceksiniz.

7.Sonra mutlaka onu keskin görüşle/ayne'l-yakin göreceksiniz.

8.Sonra izin günü/kıyamet günü mutlaka ni'metlerden sorgulanacaksınız.

101.KARİA SURESİ---İNİŞ 30

KARİA SURESİ

1-Kuvvetlice vuran/karia

2-Nedir kuvvetlice vuran

3-Kuvvetlice vuranın ne olduğunu sana bildirdi.

4-O gün bütün insanlar dağılmış pervaneler gibi olurlar.

5-Dağlar ise etrafa saçılmış yün gibi olurlar.

6-7-Artık kimin tartıları ağır gelirse, hoşnut olacağı bir hayat içinde olacaktır.

8-9-Ama kimin de tartıları hafif gelirse, onun yeri/barınağı Haviye/çökmüş cehennem çukuru olur.

10-Ve onun/haviyenin ne olduğunu sana bildiren nedir?

11-O, kızgın bir ateştir.

100.ADİYAT SURESİ--İNİŞ 14

ADİYAT SURESİ

1.Andolsun nefes nefese koşanlara

2.ve hızla çarparak kıvılcım saçanlara.

3.Sabah vakti akın edenlere,

4.sonra tozu dumana katanlara,

5.Sonra onunla topluluğun ortasına dalanlara.

6.Muhakkak ki insan, Rabbine gerçekten çok nankördür.

7.Ve muhakkak ki o, buna elbette şahittir.

8.Ve muhakkak ki, onun mal/mülk sevgisi gerçekten kuvvetlidir.

9.Artık bilmiyecek mi? kabirler çıkarıldığı zaman,

10.Ve göğüslerde/gönüllerde gizlenenler açığa çıkarıldığı zaman,

11.Muhakkak ki Rabbin, izin günü/ceza günü/kıyamet günü  mutlaka onlardan haberdar olandır.

97.KADR SURESİ---İNİŞ 25

KADR SURESİ

1-Muhakkak ki Biz, O'nu Kadir Gecesi'nde indirdik.

2-Ve Kadir Gece'sinin ne olduğunu sana bildiren nedir?

3-Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır.

4-Melekler ve ruh/Cebrail, onda/o gün Rab'lerinin izniyle hepsi emir için inerler.

5-O, fecrin doğuşuna kadar selâmdır/esenliktir. 

96.ALAK SÜRESİ---İNİŞ 1

ALAK SURESİ

1.Rabbinin İsmi/Adı ile oku. O ki yarattı

2.İnsanı bir alaktan/döllenmiş hücreden/embriyodan yarattı.

3.Oku! Senin Rabbin kerem sahibi/ekrem/ikram edendir.

4.Ki O, kalem ile öğretti. 

5.İnsana bilmediği şeyleri öğretti.

6.7.Hayır, muhakkak ki insan kendini muhtaç hissetmeyenlerden görmesiyle/mustağni görmesiyle  gerçekten azgınlık yapar.

8.Muhakkak dönüş/varış Rabbinedir. 

9.Gördün mü engelleyeni/yasaklayanı 

10.Namaz kılarken bir kulu?

11.Gördün mü? Eğer o , hidayet üzere  idiyse. 

12.Veya takvayı/doğru olanı emretti ise

13.Gördün mü,  yalanladı ve yüz çevirdi/inkar etti ise?

14.O, Allah'ın gördüğünü bilmiyor mu?

15.Hayır, eğer gerçekten vazgeçmezse, mutlaka onu perçeminden yakalarız.

16.Yalancı günahkar perçeminden,

17.Haydi, taraftarlarını/meclisini/yandaşlarını çağırsın.

18.Biz de zebanileri çağıracağız

19.Hayır! Ona itaat etme ve secde et  yakın ol/yaklaş!

95.TİN SURESİ---İNİŞ 28

TİN SURESİ

1-İncire ve zeytine andolsun.

2-Ve Tûr-ı Sînâ'ya.

3-Ve bu emîn/güvenilir şehre.

4-Andolsun biz, insanı en güzele ulaşılabilecek şekilde yarattık.

5-Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik.

6-İman edip salih amellerde/iyi işlerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir/mükafat vardır.

7-Öyleyse bundan sonra dîni sana yalanlatan sebep nedir?

8-Allah, hükmedenlerin en iyi hükmedeni değil midir?

94.İNŞİRAH SURESİ---İNİŞ 12

İNŞİRAH SURESİ

1.Senin göğsünü/gönlünü açıp genişletmedik mi ?

2.Senden yükünü indirdik?

3.Ki o, senin belini bükmüştü.

4.Senin şânını/hatıranı yükselttik.

5.Öyleyse, muhakkak zorlukla beraber bir kolaylık vardır.

6.Muhakkak güçlükle beraber bir kolaylık vardır.

7.Öyleyse boş kaldığın zaman çalış/talep et.

8.Ve ancak Rabbinden iste, ona rağbet et/doğrul/yönel.

93.DUHA SURESİ---İNİŞ 11

DUHA SURESİ

1.Andolsun, kuşluk vaktine

2.ve kapandığı zaman geceye

3.Rabbin seni terketmedi ve darılmadı.

4.Ve elbette âhiret, senin için önceki dünyadan hayırlıdır.

5.Şüphesiz, Rabbin sana verecek/ihsan edecek ve böylece sen razı/hoşnut olacaksın.

6.Seni yetim bulmadı mı? Sonra barındırdı.

7.Ve seni dalâlette buldu sonra hidayete/doğruluğa erdirdi.

8.Ve seni yokluk içinde buldu sonra zengin kıldı.

9.Öyleyse sakın bundan sonra yetimi üzme.

10.Ve bundan sonra isteyeni azarlama.

11.Fakat, Rabbinin ni'metlerini artık anlat/bahset.

92.LEYL SURESİ--- İNİŞ 9

LEYL SURESİ

1.Andolsun örttüğü zaman geceye,

2.Ve tecelli ettiği/açıldığı zaman gündüze

3.Ve erkeği ve dişiyi yaratana 

4.Doğrusu sizin çalışmalarınız dağınıktır.

5.Fakat kim lutfederse/verirse ve takva sahibi olduysa

6. Ve Hüsna'yı/En güzel olanı tasdik eder/doğrularsa,

7.O zaman biz onu en kolay yola kolaylaştıracağız.

8.Ve fakat kim kendini hiçbirşeye muhtaç görmez/kendini yeterli görür cimrilik ederse,

9.Ve Hüsna'yı/En güzel olanı yalanlarsa,

10.O zaman biz, onu zor olan yola kolaylaştıracağız.

11.Düştüğü zaman onun malı ona fayda vermez.

12.Doğru yolu göstermek/hidayete erdirmek  elbette bize aittir.

13.Ve muhakkak ki, ahiret hayatı öncesi ve sonrası elbette bize aittir.

14.İşte ben sizi yakıcılığı/alevleri  gittikçe artan bir ateşle uyardım.

15.Ona en azgın olandan başkası yaslanmaz/atılmaz.

16.O ki yalanladı ve yüz çevirdi.

17.Takva sahibi olan ise ondan(alevli ateşten) uzaklaştırılacak.

18.O ki, malını verir, temizlenir.

19.Ve hiç kimseden de buna karşılık bir iyilik/nimet beklemez.

20.Ancak yüce Rabbinin hoşnutluğunu gözeterek yapar.

21.Ve o, yakında mutlaka razı olacak.

91.ŞEMS SURESİ---İNİŞ 26

ŞEMS SURESİ

1-Andolsun güneşe ve onun ışığına/aydınlığına,

2-Ve onu takip ettiği zaman aya.

3-Ve açığa çıkardığında gündüze,

4-Ve örten geceye,

5-Gökyüzüne ve onu bina edene,

6-Yeryüzüne ve onu yayıp döşeyene,

7-Nefse/cana ve onu dizayn edene/biçim verene,

8-Sonra ona iyilik ve kötülükleri ilham edene,

9-Kim onu arındırmışsa felâha/kurtuluşa ermiştir. 

10-Ve kim onu kirletip gömmüşse ziyana uğramıştır.

11-Semud kavmi, kendi azgınlığı sebebiyle yalanladı.

12-En azgınları ileri atılınca,

13-O zaman Allah'ın elçisi onlara: “O, Allah'ın Devesi'dir ve onu sulayınız.” dedi.

14-Fakat onlar, onu yalanladılar ve deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rableri, suçlarından/günahlarından dolayı onları helâk etti ve kendilerini yerle bir etti.

15-Ve bunun sonundan/akıbetinden korkacak değildir.

11 Ekim 2016 Salı

89.FECR SURESİ---İNİŞ 10

FECR SURESİ  

1. Tan yerinin ağarmasına/ Fecre andolsun.

2. ve 10 geceye,

3. ve çift ve tek olana,

4. ve geçmekte olan geceye. 

5. Bunlarda akıl sahibi için birer yemin var mı?

6. Görmedin mi, Rabbin nasıl yaptı Âd kavmini?

7. Sütunlar sahibi İrem Şehri'ni

8. Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmadı.

9. Ve vadilerde kayaları oyan Semud kavmini

10.Ve kazıklar sahibi firavuna 

11.Onlar ki beldelerinde/ülkelerinde azgınlık yaptılar.

12.Böylece orada fesadı/kötülüğü çoğalttılar.

13.Bunun üzerine/artık Rabbin onların üzerine, azabın kamçısını indirdi.

14.Şüphesiz Rabbin, gözetlemededir/gözetleyendir.

15.Fakat insan; ne zaman Rabbi onu bir imtihandan geçirse, ona nimetler verip bir keremde/ikramda bulunduğu zaman: 
"Rabbim bana ikram etti" der.

16.Ve fakat, ne zaman onu imtihan edip, böylece onun rızkını ölçülü verdiği zaman: “Rabbim bana ihanet etti.” der.

17.Hayır, bilâkis siz yetime ikram etmiyorsunuz.

18.Ve yoksulları doyurma konusunda birbirinizi teşvik etmiyorsunuz.

19.Ve varis olduğunuz mirası hırslı/şiddetli bir yiyişle yiyorsunuz.

20.Ve malı aşırı bir sevgiyle seviyorsunuz.

21.Hayır, yeryüzü paramparça parçalanıp dağıldığı zaman.

22.Ve Rabbin geldiği ve melekler saflar halinde olduğu zaman.

23.O gün/izin günü cehennem getirildi. İnsan o gün/izin günü tezekkür eder/düşünür/hatırlar  ve bu zikirden/hatırlatmadan ona ne ?

24.Keşke ben hayatım için takdim etseydim/hazırlasaydım.” der.

25.Artık o gün/izin günü O'nun azabını hiç kimse azaplandıramaz.

26.Ve kimse O'nun bağladığı gibi bağlayamaz.

27.Ey mutmain eden/huzur içinde olan nefs!

28.Rabbine razı olarak ve rızasını kazanmış olarak dön.

29.Kullarımın arasına gir.

30.Ve cennetime gir.

87.ALÂ SURESİ--İNİŞ 8

ALÂ SURESİ 

1.Rabbinin “Alâ” ismini tesbih et.     (Subhane Rabbiyel ALÂ )

2.O ki yarattı, düzene koydu/dizayn etti.

3.Ve O ki ölçüyü takdir etti ve hidayeti gösterdi.

4.Ve O ki merayı/yeşilliği/bitkileri çıkardı.

5.Sonra onu  siyah bir atık yaptı.

6.7.Bundan sonra Allah'ın dilediği şey haricinde, sana okutacağız sen unutmayacaksın.Şüphesiz O açıkta olanı da bilir, gizli duranı da.

8.Ve biz sana kolay gelmesi için kolaylaştıracağız.

9.O halde, eğer zikir/hatırlatma/öğüt fayda verecekse zikret/hatırlat/öğüt ver.

10. Huşû duyan/saygı duyan kişi tezekkür edecektir/düşünecektir.

11. Azgın olan ondan kaçınır.

12.Ki o, büyük ateşe atılacak.

13.Sonra orada/onun içinde ölmez ve yaşam bulmaz.

14.Nefsini/benliğini tezkiye eden/kötülüklerden arındıran  kimse felâha/kurtuluşa erdi.

15.Ve Rabbinin İsmi'ni zikretti ve de namaz kıldı/salat etti.

16.Hayır, siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz.

17.Ve ahiret hayatı daha hayırlıdır ve bâkidir /sürekli/devamlıdır.

18.19.Muhakkak ki bu önceki  İbrâhîm'in ve Musa'nın sayfalarında/suhuflarında/kitaplarında elbette var. 

85.BURUÇ SURESİ---İNİŞ 27

BURUÇ SURESİ

1-Andolsun burçlara sahip gök yüzüne,

2-Ve vaadedilen güne,

3-Ve şahit olana ve şahit olunana ,

4.5-Ateşle dolu hendeklerin sahipleri helâk edildi

6-Ki onlar, onun/ateşin etrafında oturmuşlardı.

7-Ve onlar, inananlara yaptıkları şeyleri seyrediyorlardı.

8-Onlardan/inananlardan, azîz ve hamîd olan Allah'a iman ettikleri için intikam aldılar.

9-O ki, göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız O'nundur ve Allah, herşeye şahittir.

10-Muhakkak ki onlar, mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmemişlerdir. Artık onlar için cehennem azabı ve yakıcı azap vardır.

11-İman edip sâlih ameller/iyi işler işleyenlere ise, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur.

12-Muhakkak ki Rabbinin yakalaması elbette çok şiddetlidir.

13-Şüphesiz O, yoktan var eder, sonra onu tekrarlar.

14-O, GAFÛR/çok bağışlayandır, VEDÛD/çok sevendir.

15-Arşın/yeryüzünün Sahibi'dir, MECÎD/şanı çok yüce ve şerefli'dir.

16-Dilediği şeyi yapandır.

17.18-Sana, Firavun ve Semud orduların haberi geldi mi?

19-Onlar yalanlama içinde inkâr ettiler.

20-Ve Allah, yaptıkları işin ardından onları kavramış, kuşatmıştır.

21-Hayır, O Kur'ân, çok yüce ve şereflidir.

22-Levhi Mahfuz/korunmuş levha/korunmuş tabaka'dadır.

81.TEKVİR SURESİ---İNİŞ 7

TEKVİR SURESİ 

1.Güneş karanlığa gömüldüğü zaman/dürüldüğü zaman, 

2.Ve yıldızlar ışıklarını yitirdiği zaman ,

3.Ve Dağlar yürütüldüğü zaman,

4.değerli/kıymetli mallar terkedildiği zaman,

5.Ve vahşi hayvanlar toplandığı zaman.

6.ve denizler kaynadığı zaman, 

7.Nefsler, birleştirildiği zaman.

8.9. Ve Diri diri toprağa gömülen kıza hangi günahtan dolayı öldürüldün diye sorulduğu zaman,

10.Sahifeler/sayfalar/defterler  açıldığı zaman,

11.Gök sıyrılıp açıldığı zaman,

12.Cehennem alevlendirildiği zaman,

13.Ve cennet yaklaştırıldığı zaman.

14.Nefs, neyi hazırladığını bilip öğrendi.

15.Hayır, yemin ederim gizlenene/sinenlere

16.Yörünge üzerinde dönen akıp gidenlere,

17.Ve kararmaya başladığı an geceye.

18.Ve nefes almaya/aydınlanmaya başladığı zaman sabaha,

19.20.21.Muhakkak ki O/Kuran, gerçekten Arşın ve gücün sahibinin yanında kuvvetli, kendisinden emin/güvenilir olan Kerim/güzel/şerefli/itibarlı elçininin sözüdür.

22.Ve sizin arkadaşınız mecnun/deli  değildir. 

23.Andolsun apaçık ufukta onu gördü.

24.Ve o, gaybı/gizli olanı saklayıcı değildir.

25.O, kovulmuş şeytanın sözü değildir. 

26.Öyleyse nereye gidiyorsunuz?

27.28. O, ancak âlemler için, doğru yolu isteyen kimse için bir zikrdir/hatırlatmadır.

29.Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince, siz dileyemezsiniz.

80.ABESE SURESİ---İNİŞ 24

ABESE SURESİ

1-2-Âmâ/Gözleri görmeyen kişinin ona gelmesiyle surat astı ve döndü.

3-Sen bilemezsin.Umulur ki o arınacak.

4-Ve böylece zikir/hatırlatma ona tezekkür edip/düşünüp fayda verir.

5-6-Fakat kendini müstagni/ihtiyaçtan uzak görene gelince oysa sen ona yöneliyorsun.

7-Onun temizlenmemesinden/arınmamasından sana düşen pay yoktur.

8-9-Halbuki o/âmâ kimse sana koşarak geldi ve haşyet duyuyor/Allah'tan gereği gibi korkuyor.

10-Fakat sen, onunla ilgilenmiyorsun. 

11-Hayır, muhakkak ki O, bir Zikir/HATIRLATMA'dır. 

12-Artık dileyen kimse, O'nu zikreder/hatırlar/öğüt alır.

13-14-15-16-Mukerrametin/şerefli yüceltilmiş ve temiz kılınmış sayfalarda, sadık ve değerli elçilerin ellerindedir.

17-Kahrolan insan! Ne çok nankördür o!

18-Onu hangi şeyden yarattı?

19-Onu nutfeden/damladan yarattı sonra ona kader/ölçü verdi.

20-Sonra ona yolu kolaylaştırdı.

21-Sonra onu öldürdü ve onu akbera/kabre koydurdu.

22-Sonra dilediği zaman onu diriltti.

23-Hayır, ona emrettiği şeyi yerine getirmedi.

24-İşte baksın insan yemeğine/yediklerine.

25-Suyu nasıl akıttıkça akıttık?

26-Sonra toprağı/yeri yarışla yardık. 

27-28-29-30-31-32-Böylece taneleri ve üzümler, yoncalar, zeytin ağaçları, hurma ağaçları, sık ağaçlı bahçeler, meyveler, meralar/çayırlar, sizin için ve hayvanlarınızın faydalanması için orada bitirdik/oluşturduk.

33-Fakat sağır edici gürleme geldiği zaman,

34-35-36-O gün kişi kardeşinden, annesinden ve babasından, sahibi olduğundan/eşinden, çocuğundan kaçar.

37-O gün/izin günü/kıyamet günü herkes için onu meşgul eden hali vardır.

38-39-O gün/izin günü/kıyamet günü müjdelenmiş gülen aydınlık yüzler vardır.

40-O gün/izin günü/kıyamet günü toz bürünmüş yüzler vardır. 

41-Onları karanlık kaplar.

42-İşte onlar kafir/inkarcı/gerçeğin üzerini örten ve fasık/sapmış/facirlerdir.

77.MÜRSELAT SURESİ---İNİŞ 33

MÜRSELAT SÜRESİ

1.2.3.4.5.6-Ardarda irfanla gönderilenlere, şiddetle esip de savuranlara ve dağıtıp yayanlara ve doğruyu yanlıştan ayıranlara ,uyarı veya özür olarak zikri/öğütü/fıtratı hatırlatmayı söyleyenlere andolsun.

7-Muhakkak ki vaadedilen/gerçekleşecek olan şey, mutlaka vuku bulacaktır/gerçekleşecektir.

8-Öyle ki, yıldızların ışığı giderildiği zaman.

9-Gök yarıldığı zaman,

10-Dağlar dağıldığı zaman,

11-Peygamberlerin/resullerin/elçilerin vakti tayin edildiği zaman,

12-Hangi gün için tecil edildi/ertelendi.  

13-Ayırma günü için

14-O fasıl/ayırma gününün ne olduğunu sana bildiren nedir?

15-O günü yalanlayanların vay hâline!

16-Biz öncekileri helâk etmedik mi?

17-Sonra, diğerlerini/daha sonra gelenleri de onlara tabi kılarız.

18-Suçlulara işte böyle yaparız.

19-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

20-Sizi basit bir sudan yaratmadık mı?

21.22-Sonra onu tayin edilen belli bir süreye kadar sağlam bir mekanda tuttuk.

23-İşte biz bunu ölçüye göre takdir ettik. Biz ne güzel takdir verenleriz!

24-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

25.26-Yeryüzünü dirilere ve ölülere toplanma yeri yapmadık mı?

27-Yeryüzünde haşmetli dağlar meydana getirdik. Sizi tatlı sular ile suladık.

28-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

29.30-O yalanlamış olduğunuz üç dala ayrılmış olan gölgeye gidin!

31-Gölgelendirmez ve yakıcı aleve bir faydası olmaz.

32-Muhakkak ki o, saray gibi büyük kıvılcımlar atar.

33-O sanki sarı develer gibidir.

34-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

35-Bu, konuşamayacakları gündür.

36-Ve onlara artık özür dilemeleri için izin verilmez.

37-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

38-Bu ayrılma günüdür.Sizi ve önceden gelenleri biraraya topladık.

39-Eğer bir tuzağınız varsa, haydi bana tuzak kurun!

40-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

41-Muhakkak ki muttakiler/takva sahipleri gölgelerde ve pınarbaşlarındadır.

42-Ve canlarının istediği meyveler içindedirler.

43-Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yiyin ve için.

44-Muhakkak ki Biz, muhsinleri/takva sahiplerini/güzel işlerde bulunanları işte böyle mükâfatlandırırız.

45-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

46-Yiyin ve geçici olarak biraz faydalanın ; siz suçlularsınız.

47-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

48-Ve onlara: “Rükû edin!” denildiği zaman rükû etmezler/boyun eğmezler.

49-İzin günü/kıyamet gününü yalanlayanların vay haline!

50-Bundan başka artık hangi hadise/söze inanacaklar?

75.KIYAME SURESİ--İNİŞ 31

KIYAME SURESİ

1-Kıyamet gününe yemin ederim.

2-Kendini kınayan/pişmanlık duyan nefse yemin ederim.

3-İnsan onun kemiklerini asla biraraya getiremeyeceğimizi mi sanıyor? 

4-Evet; parmak uçlarını bile yeniden düzenlemeye kadiriz/gücümüz yeter.

5-Fakat insan önündeki/kıyameti yalanlamak ister, günaha dalar.

6-“Kıyâmet günü ne zaman?” diye sorar.

7.8.9-İşte, göz kamaştığı, ay karardığı, güneşle ay toplandığı zaman!

10-İzin günü/kıyamet günü , insan: “Firar edilecek yer nerede?” diyecek.

11-Hayır, sığınacak bir yer yoktur.

12-O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur.

13-O gün insana, yaptığı/sunduğu ve yapmadığı/ertelediği şeyler haber verilir.

14.15-Mazeretlerini beyan etse bile, insan kendi nefsine basirdir/görür/şahittir.

16-Onu/Vahyi, acele edip okumak için dilini hareket ettirme.

17-Muhakkak ki O'nun toplanması ve okunması bize aittir.

18-Artık O'nu/Vahyi okuduğumuz zaman, O'nun okunuşuna tâbî ol/uy.

19-Sonra O'nun beyanı/açıklanması muhakkak ki bize aittir.

20-Hayır, siz çabuk geçeni seviyorsunuz.

21-Ve ahireti bırakıyorsunuz.

22.23-İzin günü/kıyamet günü Rab'lerine bakan ışıl ışıl yüzler vardır.

24-Ve izin günü/kıyamet günü kararmış yüzler vardır.

25-Bel kemiklerini kıracak felakete uğratılacağını anlar.

26-Hayır; can, köprücük kemiklerine erişince/gelince.

27-Ve: “Kurtaracak olan kimdir?” denir.

28-Ve onun ayrılacağını anlamıştır.

29-Ve ayakları birbirine dolaşmıştır.

30-İzin günü/kıyamet günü , sevk edilecek yer Rabbine doğrudur.

31-Fakat o tasdik etmedi ve desteklemedi/namaz kılmadı.

32-Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti.

33-Sonra böbürlenerek kendi ehlinin/kendinden yana olanların yanına gitti.

34-Sana müstahaktır/uygundur, bundan sonra müstahaktır/uygundur/hakettin.

35-Sonra sana müstahaktır/uygundur, bundan sonrada müstahaktır.

36-İnsan başıboş bırakılacağını/terkedileceğini mı zannediyor? 

37-O dökülen/akıtılan meniden ibaret nutfe/bir damla su değil miydi? 

38-Bundan sonra, bir “alaka” oldu.Daha sonra Allah onu yaratıp şekillendirdi/dizayn etti/programladı/düzenledi.

39-Sonra da ondan/düzenlenen embriyodan dişi ve erkek olarak iki eş yarattı.

40-Bunları yapmaya gücü yetenin/kadir olanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?

74.MÜDDESİR SURESİ--İNİŞ 4

MÜDDESİR SURESİ

Ey örtünüp bürünen 
Kalk artık uyar/söyle/duyur
Artık Rabbini yücelt
Artık elbiseni temizle
Azap yolundan uzaklaş
İyiliği, daha çoğuna sahip olmak için/daha çoğunu istemek için yapma.
Rabbin için sabret.
Artık Sur'a üflendiği zaman İşte o izin günü/kıyamet günü, “zor gün” dür.
Kâfirlere/yalanlayanlara kolay değildir
Yarattığım kişiyi bana bırak.
Onu tek olarak yarattım
Onun için çoğaltılmış mal/servet, her zaman yanlarında çocuklar verdim. 
Ona geniş imkanlar sağladım.
Sonra o daha da artırmamı ister.
Hayır! Muhakkak ki o ayetlerimize/delillerimize karşı inatçı oldu.
Onu zorlu bir yokuşa süreceğim.
Muhakkak o tefekkür etti/düşündü ve ölçtü.
Artık Katlederek, nasıl bir ölçü koydu?
Sonra katlederek nasıl bir ölçüyü karar kıldı?
Sonra baktı, kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti
Artık dedi ki ''Bu nakledilen/aktarılan  bir sihirdir/büyüdür.Bu ancak bir insan sözüdür.''
Onu Sekar'a atacağım.
Sekarın ne olduğunu idrak edebilir misin?
O , İnsanın derisini yakıp kavuran bırakmaz ve terketmez alevli ateştir.
Onun/Sekarın  üzerinde ondokuz(melek) vardır.
Biz o ateşin muhafızlarını meleklerden başkasını yapmadık.Sayılarını(ondokuz meleği)  kafirler için sınav konusu yaptık ki kitap verilenler bunun hak olduğunu anlasınlar, mü'minlerin de imanı pekişsin. Mü'minler şüphe etmesin. Kalplerinde hastalık olanlar ve kafirler: "Allah bununla ne demek istedi" desinler.
İşte böyle. Allah dileyeni saptırır, dileyeni de hidayete erdirir.
Rabbinin ordularının SAYISINI  ancak kendisi bilir. 
Bu insan için bir öğüttür/hatırlatmadan başka birşey değildir.
Hayır! aya ve ağarıp gittiği zaman geceye, ağarmaya başladığı zaman gündüze andolsun ki insanlar için uyarı olarak sizden öne geçmek ve geride kalmak isteyenlere muhakkak (Sekar) büyüklerden/büyük cehennemlerden biridir.
Her nefis, kazandığına karşılık bir rehindir.
Yemin sahipleri/erdemli olanlar dürüstler hariç onlar cennettedirler. 
Suçlulara ''Sizi Sekar cehennemine sürükleyen nedir?'' diye sorarlar.
Dediler ki '' Bize ölüm gelene kadar  namaz kılanlardan değildik. Yoksulu doyurmuyorduk..Batıla/yanlış işlere dalanlarla beraber batıla dalıyorduk.Din gününü/kıyamet gününü yalanlıyorduk.''
Artık şefaatçilerin şefaati fayda sağlamaz.
Buna rağmen, onlara ne oluyor da zikirden/hatırlatmadan yüz çeviriyor/yalanlıyorlar!!
Sanki onlar, arslandan kaçan yaban eşekleri gibidirler
Hayır; hepsi, kendisine özel açılmış sahifelerin gelmesini ister.
Hayır! Onlar ahiretten korkmuyorlar.
Kuran gerçek bir hatırlatmadır.
Artık dileyen/isteyen onu hatırlasın
Allah dilemedikçe onlar bundan ders/öğüt alamazlar hatırlayamazlar. O takvayı verecek olandır ve bağışlayacak olandır.

73.MUZZEMMİL SURESİ--- İNİŞ 3

MÜZZEMMİL SURESİ 

1.Ey örtünen/örtüsüne gizlenen

2.3.Gecenin yarısında kalk, yahut yarısından biraz eksilt.

4.Veya arttır. Kuran'ı tertil üzere/ yavaş yavaş/sindire sindire oku.

5.Muhakkak ki , sana ağır söz indireceğiz/ulaştıracağız.

6.Muhakkak ki gece kalkışı çok meşakkatli, anlayış bakımından daha kuvvetli ve okuyuş bakımından daha sağlamdır.

7.Muhakkak senin için gündüz içinde uzun işler vardır.

8.Rabbinin ismini zikret/hatırla. Ona tam bir yönelişle yönel.

9.Doğu ve batıda Rabbinden başka ilah yoktur. Artık onu vekil edin.

10.Söyledikleri şeylere sabret ve onlardan güzel bir ayrılış ile ayrıl.

11.Nimet /varlık sahibi olup yalanlayanları/inkar edenleri bana bırak. Onlara az mühlet ver/süre tanı.

12.Muhakkak yanımızda zincirler ve cehennem vardır.

13.Boğazı tıkayan güç bir yiyecek ve acı bir azap vardır.

14.O gün yeryüzü ve dağlar şiddetle sarsılır ve dağlar dağılmış kum yığını olmuştur.

15.Muhakkak ki biz firavuna resul/peygamber gönderdiğimiz gibi sizin üzerinizede şahit olarak bir resul/peygamber gönderdik.

16.Fakat firavun, resule asi oldu/isyan edenlerden oldu ve bunun üzerine onu çok ağır yakalayışla attık.

17.O takdirde eğer inkar ederseniz/asi olursanız çocukları ak saçlı ihtiyar yapan o gün nasıl koruyacaksınız?

18.Gök yarılıp çatlamıştır. Onun vaadi/sözü sebebiyle yerine gelmiştir.

19.Muhakkak bu bir hatırlatma/öğüttür. Artık isteyen kimse Rabbine bir yol edinir.

20.Muhakkak ki Rabbin, senin ve seninle beraber olanlardan bir topluluğun, gecenin üçte ikisinden daha azında veya onun yarısında veya onun üçte birinde kalktığını biliyor. Geceyi ve gündüzü Allah takdir eder ve onu sizin asla hesaplayamayacağınızı bilir. Bu sebeple sizin tövbenizi kabul etti. O halde Kur'ân'dan bildiğiniz kolay gelenleri(kolayınıza gelen sureleri) okuyun! Sizden bir kısmınızın hasta olacağını, diğerlerinin yeryüzünde, Allah'dan rızık isteyerek dolaşacaklarını ve diğer bir kısmının da Allah'ın yolunda savaşacaklarını bilir. Artık O'ndan/Kur'ân'dan size kolay gelenleri(kolay gelen sureleri) okuyun, namazı ikame/salatı ikame edin, zekâtı verin ve Allah için güzel bir şekilde borç verin! Ve nefsiniz için hayır olarak ne takdim ederseniz, onu Allah'ın indinde daha hayırlı ve daha büyük bir ecir/mükafat olarak bulursunuz. Ve Allah'a istiğfar/tövbe edin.
Muhakkak ki Allah; Gafur'dur/tövbeleri kabul eden, Rahîm'dir/Çok merhamet edendir..

68.KALEM SURESİ--İNİŞ 2

KALEM SURESİ 

1.Nun. Andolsun/yemin olsun kaleme ve satır satır yazdıklarına 

2.Rabbinin ni'meti ile sen mecnun/aklı noksan/deli değilsin.

3.Muhakkak ki senin için, mutlaka kesintisi olmayan mükâfat/ecir vardır.

4.Muhakkak ki sen, gerçekten  büyük/azîm  ahlâk üzeresin.

5.6.Hanginizin  meftun/deli/şaşkın/şaşırmış olduğunu artık göreceksin ve onlar da görecekler.

7.Muhakkak ki senin Rabbin  kimin dalalette olduğunu/saptığını çok iyi bilir ve O hidayete ermiş/doğru yolda olanları da çok iyi bilir.

8.Artık  yalanlayanlara/tekzip edenlere  itaat etme.

9.Onlar senin müsamaha göstermeni/onlara dahil olmanı istediler, o zaman onlar da dahil olacaklardı/müsamaha göstereceklerdi.

10.11.12.13.14.Basit yere çok yemin eden, çok ayıplayan/çok çekiştiren, devamlı kusur arayan ,  lâf taşıyan , hayrı/iyiliğili sürekli engelleyen, haddini aşmış günahkâra , zorba, kötülük yapan ve bundan başka kötülükle damgalı günahkarların malları ve oğulları vardır diye hiçbirine itaat etme.

15.Ona âyetlerimiz okunduğu zaman: “evvelkilerin/öncekilerin masalları.” dedi.

16.Yakında onun burnu üzerine damga basacağız.

17.Muhakkak ki , onları imtihan ettik bahçe sahiplerini imtihan ettiğimiz gibi.Sabah vakti olduğu zaman mahsülü toplayacaklarına dair yemin ettiler.

18.Ve istisna yapmadılar.

19.Fakat onlar uyuyorken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet/tayfun/kasırga onun üzerinde(bahçenin üzerinde) dolaştı.

20. Böylece simsiyah oldu.

21.Sonra sabah olunca birbirlerine seslendiler.

22.''Eğer ürününüzü devşirecekseniz tarlanıza erken gidin.''

23.24.Sonra aralarında ''Sakın bugün oraya sizin yanınıza bir yoksul girmesin'' diye gizli gizli  konuşarak ayrıldılar.

25.Sabah erkenden( yoksula )men etmeye kadir/güçleri yeten olarak gittiler.

26.Fakat onu  görünce: “Muhakkak ki biz, gerçekten dalâlette/doğru yolu bulamamış/sapkın olan kimseleriz.” dediler.

27.Bilakis/hayır, biz mahrum olan kimseleriz.

28.Onların en makul düşüneni: ''ben size demedim mi? keşke tesbih etseydiniz'' dedi

29.Dediler ''Rabbimiz Sübhan/çok yüce/münezzehtir. Muhakkak biz zalimlerden olduk.''

30.Bunun üzerine birbirlerini karşılıklı kınadılar.

31.Dediler '' Yazıkları olsun bize, muhakkak ki biz haddi aşan kimseler olduk.

32.''Rabbimiz bize onun yerine bedel olarak daha hayırlısını vermesi umulur. Muhakkak ki Rabbimize rağbet edenlerdeniz/Rızasını arzulayanlardanız.''

33.İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilselerdi!

34.Muhakkak muttakiler/takva sahipleri/doğru yolda olanlar için Rableri yanında Naîm cennetleri vardır.

35.Müslümanları/İnananları/teslim olanları , mücrimler/suçlular/günahkârlar gibi mi yaparız? 

36.Ne oluyor size! Nasıl hüküm veriyorsunuz?

37.Yoksa sizin kitabınız var da onun içinde mi okuyorsunuz?

38.Gerçekten sizin için onun içinde arzu ettiğiniz/beğendiğiniz/dilediğiniz şeyler mi var? 

39.Yoksa sizin bizim üzerimizde, neye hükmederseniz onun sizin olacağı hakkında kıyamet gününe kadar sürecek yeminler mi var?

40.Onlara sor: “Onların hangisi bunun garantisini verir/savunur?”

41.Yoksa onların ortakları mı var? Doğru söyleyenlerden/sadıklardan iseler, haydi getirsinler ortaklarını!

42.Gerçeklerin açığa çıktığı gün secde etmeye davet edilirler fakat muktedir olamazlar/güç yetiremezler.

43.Korkutan ürpermiş halde onların bakışlarını zillet/hâkirlik bürür. Onlara sağlam iken secde etmeye davet edildiler.

44.Artık bu sözü yalanlayan kimseyi bana bırak.Bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız.

45.Onlara mühlet/süre/zaman veriyorum. Muhakkak ki tuzağım sağlamdır.

46.Yoksa onlardan ücret/ecir mi istiyorsun? Onlar ağır bir borç altındalar mı?

47.Yoksa gayb/bilinmeyen bilgiler onların yanında mı ? Yazıyorlar.

48.Artık Rabbinin hüküm gününe kadar sabret. Balık sahibi gibi olma.O, öfkeye kapılıp nida etti/çağırdı/seslendi.

49.Rabbinden nimetin ona erişmesi/yetişmesi olmasaydı eğer mutlaka kınanmış halde çorak bir araziye atılacaktı.

50.Artık Rabbi onu seçti ve salihlerden/iyilerden kıldı.

51.İnkâr edenler, zikri/Kur'ân'ı/fıtratı hatılatan öğüdü işittikleri zaman gerçekten seni, neredeyse gözleri ile devirecekler. 
Ve: “Muhakkak ki o, gerçekten mecnundur/delidir.” derler.

52.(Bu Kuran) âlemler için zikir/öğüt/hatırlatmadan başka birşey değildir.